SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ADAHİ BAHSİ

<< 1966 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

17 - (1966) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا أبو عوانة عن قتادة، عن أنس، قال:

 ضحى النبي صلى الله عليه وسلم بكبشين أملحين أقرنين. ذبحهما بيده وسمى وكبر. ووضع رجله على صفاحهما.

 

[ش (أملحين) قال ابن الأعرابي وغيره: الأملح هو الأبيض الخالص البياض. وقال الأصمعي: هو الأبيض ويشوبه شيء من السواد.

(أقرنين) أي لكل واحد منهما قرنان حسنان.

(صفاحهما) أي صفحة العنق وهي جانبه. وإنما فعل هذا ليكون أثبت له وأمكن، لئلا تضطرب الذبيحة برأسها فتمنعه من إكمال الذبح أو تؤذيه].

 

{17}

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avane, Katâde'den, o da Enes'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki beyaz ve boynuzlu koç kurban etti, onları kendi eliyle kesti, besmele çekti ve tekbir getirdi. Ayağını da boyunlarının üzerine koydu.

 

 

18 - (1966) حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا وكيع عن شعبة، عن قتادة، عن أنس. قال:

 ضحى رسول الله صلى الله عليه وسلم بكبشين أملحين أقرنين. قال: ورأيته يذبحهما بيده. ورأيته واضعا قدمه على صفاحهما. قال: وسمى وكبر.

 

{18}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' Şu'be'den, o da Katâde'den, o da Eııes'den naklen haber verdi. Eries (şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellemj iki beyaz ve boynuzlu koç kurban etti. Ben kendisini onları eliyle keserken gördüm. Onu. ayağını herbirinin boynunun üzerine koyarken de gördüm. Besmele de çekti, tekbir de getirdi.

 

 

(1966) - وحدثنا يحيى بن حبيب. حدثنا خالد (يعني ابن الحارث). حدثنا شعبة. أخبرني قتادة. قال: سمعت أنسا يقول: ضحى رسول الله صلى الله عليه وسلم. بمثله.

قال قلت: آنت سمعته من أنس؟ قال: نعم.

 

{…}

Bize Yahya b. Habîb de rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid (yâni İbni Haris) rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Bana Katâde haber verdi. (Dediki): Enes'i şunu söylerken işittim.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellemj kurban etti...

 

Yukarıki hadîs gibi rivayet etmiştir.

 

Şu'be demiş ki: Ben (Katâde'ye) bunu Enes'den sen mi işittin? dedim.

 

— Evet! cevâbını verdi.

 

 

2 م - (1966) حدثنا محمد بن المثنى. حدثنا ابن أبي عدي عن سعيد، عن قتادة، عن أنس، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله. غير أنه قال: ويقول (باسم الله، والله أكبر).

 

{…}

Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Adİyy Said'den, o da Katâde'den, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den yukarki hadîsin mislini rivayet etti. Yalnız o:  

 

«Bismillah! vaIlâhu ekber» diyordu, demiştir.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari «Edâhi» bahsinde tahrîc etmiştir.

 

Emlah: Hâlis beyaz demektir. Esmâiye göre ise içine bir parça siyahlık karışan beyazdır. Ebû Hatim: «Emlâh beyazı kızıllığına karışandır.» demiş. Bir takımları kırmızıya çalan siyah mânâsına geldiğini söylemiş. Kisâî :

 

Beyazla karışık siyah fakat beyazı daha çok. mânâsına gelir demiştir. Emlah': daha başka türlü tarif edenler de olmuştur.

 

Akran : Güzel boynuzlu demektir. Ulemâ kurbanlığın güzel boynuzlu hayvandan seçilmesinin müstehab olduğunu söylemişlerdir, Maamafih yaradılıştan hiç boynuzu olmayan hayvandan da kurban kesilebileceğine ittifak etmişlerdir. Kırık boynuzlu hayvan hakkında ihtilâf edilmiştir îmanı Âzam'la İmam Şafiî ve cumhur tecviz etmiş İmam-i Mâlik kanadığı takdirde kırık boynuzlu hayvanı kurban etmeyi mekruh görmüştür. Hayvanın bütün kusurlardan salim olmasını bütün ulemâ müstehab görmüşlerdir. Hastalık ilikleri kuruyacak derecede zayıflık, körlük veya bir gözünün görmemesi yürüyemiyecek derecede topallık bilittifak kurbanlığa mâni olan kusurlardır. Bu kusurlar Hz. Berâ' m rivayet ettiği bir hadîste beyan buyurulmuştur. Mezkûr hadîsi Buharı ile Müslim tahrîc etmemiş olsalar da diğer Sünen sahipleri sahih senetlerle rivayet etmişlerdir.

 

Kurbanlığın beyaz renkte olması bütün ulemâya göre müstehabdır.

 

Kurbanını herkesin kendi kesmesi özrü yokken başkasını tevkil etmemesi ve keza sâir kesilen hayvanlarda olduğu gibi. burada da besmele çekmek meşru' olmuştur. Yalnız besmelenin şart mı yoksa müstehab mı olduğunda ihtilâf edilmiştir. Besmeleyle beraber tekbir getirmek ve ayağını hayvanın boğazına koymak da müstehabdır.